© SineKulis 2018
Ateş Böceklerinin Mezarı; yönetmenliğini Japon yönetmen Isao Takahata yaptığı orjinal adı “Hotaru no Haka” 1988-Japon Akiyuki Nosaka’nın aynı adlı romanından Isao Takahata’nın yönettiği, müzikleri Michio Mamiya tarafından bestelenen, Stüdyo Ghibli yapımı anime filmi.
Meyve şekeri kutusundan dışarı çıkan ateşböcekleriyle başlangıcı yapılan Seita’nın hikayesi, kendisi tarafından anlatılan. Kızkardeşi Setsuko’nun ellerinden tutarak geçmişine yaptığı yolculuk.
Film ikinci dünya savaşının korkunç yüzünü farklı bir bakış açısıyla bizlere sunuyor. 14 yaşındaki Seita ve 4 yaşındaki kız kardeşi Setsuko, babaları donanmayla birlikte savaşa gittiği için anneleri ile birlikte yaşamaktadırlar. Bir Amerikan hava saldırısı sırasında anneleri ölür ve teyzeleri tarafından evlat edinilirler. Savaşın gerçek yüzünü farklı bir perdeden sunan yapım, beklediğiniz türden bir savaş filmi değil, bir kahramanlık öyküsü veya savaşın ortasında geçen aşk öyküsü bizi beklemiyor. Aksiyon sahneleriyle bürünmüş sizi heyecana sürükleyecek bir yapımda değil savaşın ortasında anne ve babalarını kaybeden Seita ve Setsuko’nun verdiği mücadaleyi en doğal haliyle yansıtıyor. Savaşın çirkin yönünün, insanların bencil doğalarının, sistemin iki yüzlü tarafının eleştirisi. Bu eleştirinin, iki güzel çocuğun, her şeye rağmen mutlu kalmaya çalışan ve birbirlerine sevgiyle sarılarak aşmaya çalıştıkları ama aşamadıkları zorluk dolu dünyalarından/hayatlarından onların gözüyle verilişi.
Bu çarpıcı anime bir özürdür aynı zamanda. Akiyuki Nosaka’nın ikinci dünya savaşında açlıktan ölen kız kardeşinden özür dilemek amacıyla yazılmış Hotaru No Haka adlı kısmi otobiyografisinden aynı adla uyarlanan yapım bir vicdani hesaplaşma niteliği taşır. Animasyon tarihçisi Ernest Rister yapımı Steven Spielberg’in Schindler’in Listesi ile karşılaştırarak “Gördüğü en içten ve yakıcı film!” olarak tanımlar.
Filmi kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum.
Ateş Böceklerinin Mezarı
Buradan izleyebilirsiniz
Tabi bu savaşta Japon ya’yı da masum saymamak gerekiyor. Eğer Japonya kendisini dünyaya tanıtmak ve Çinlilerden üstün olduğunu kanıtlamak istemeseydi belki 2.Dünya Savaşı’nı fitillemeyecekti.
Savaşı siyasetçiler planlar, askerler savaşır, masumlar ölür, savaşın asla kazananı yoktur sadece daha az kaybedeni vardır
Burada da görüyoruz ki ülkeler ilk sırada halkını değil kendi çıkarlarını düşünüyorlar.
Bildiğim tek şey çocukların öldüğü yerde hiç kimse masum değildir
Burak hocam anime seyrettiğinizi bilmiyordum, bir anime hastası olarak görünce mutlu oldum. 🙂
yusuf teşekkür ederim güzel yorumun için geç gördüm biraz, filmi öğrencimin önerisi üzerine izledim ve çok beğendim anime filmlere fazla izleyemiyorum ama denk düştükçe izliyorum